Sanifoam (SANFM) Bilançosundaki Gizli Riskler: Yatırımcılar Bu 4 Kritik Noktaya Dikkat Etmeli
Sanifoam Sünger Sanayi (SANFM), poliüretan süngerden mamul temizlik ürünleri, yataklar, otomotiv ve endüstriyel izolasyon malzemeleri gibi geniş bir yelpazede üretim yapan, Türkiye’nin önemli sanayi şirketlerinden biridir.[1] Özellikle son yıllarda yaptığı yatırımlar ve büyüme hedefleriyle yatırımcıların radarında olan şirket, 2025 yılının ilk yarısını kapsayan konsolide finansal tablolarını yayınladı. Yüksek enflasyon, dalgalı kur ve sıkı para politikalarının damga vurduğu bir ekonomik konjonktürde gelen bu bilanço, ilk bakışta parlak operasyonel sonuçlar sunsa da, dipnotlarında geleceğe yönelik önemli risk ve fırsatları barındırıyor. etrefinans.com olarak, yapay zeka destekli analiz modelimizle bu raporun derinliklerine indik ve yatırımcıların mutlaka bilmesi gereken kritik sinyalleri ortaya çıkardık.
Genel Bakış: Rakamlar Ne Anlatıyor?
Sanifoam’ın 2025 ilk yarı bilançosu, tam anlamıyla bir “zıtlıklar tablosu” gibi. Şirket, geçen yılın aynı dönemine göre %13’lük bir ciro düşüşü yaşayarak 562,9 milyon TL’den 486,2 milyon TL’ye gerilemiş. Enflasyondan arındırılmış bu düşüş, normalde bir tehlike çanıdır. Ancak, aynı dönemde Brüt Kâr marjı %9’dan %39,4’e fırlamış ve 10,9 milyon TL’lik Esas Faaliyet Zararı, 128,7 milyon TL’lik rekor bir kâra dönüşmüş. Bu, şirketin maliyetlerini olağanüstü bir şekilde yönettiğini gösteriyor.
Peki bu operasyonel başarıya rağmen Net Dönem Kârı neden 57 milyon TL’den 11,5 milyon TL’ye çöktü? Cevap, bilançonun pasif tarafında gizli: Finansman Giderleri. Geçen yıl 35,7 milyon TL olan finansman giderleri, bu yıl 171 milyon TL’ye fırlamış. Bu durum, şirketin bilançosuna yeni ve büyük bir borç yükü eklediğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Kısacası Sanifoam, operasyonel olarak çok daha kârlı bir şirkete dönüşürken, bu dönüşümü finanse etmek için yüklendiği borcun maliyeti altında eziliyor.
Şirketin Güçlü Yönleri: “İşler Yolunda” Sinyalleri
-
Maliyet Kontrolü ve Kârlılık Patlaması: Hasılat düşerken brüt kâr marjını %9’dan %39’a çıkarmak, olağanüstü bir operasyonel başarıdır. Bu, şirketin daha kârlı ürünlere odaklandığını veya üretim süreçlerinde ciddi verimlilik artışları sağladığını gösteriyor.
-
Güçlü Esas Faaliyet Kârı (FAVÖK): Şirket, zarardan 128,7 milyon TL’lik faaliyet kârına geçmekle kalmamış, yaklaşık 154,2 milyon TL’lik bir 6 aylık FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) yaratmıştır. Bu, şirketin ana işinden güçlü bir kâr üretebildiğinin en net kanıtıdır.
-
Yönetilebilir Borçluluk Seviyesi: Artan borca rağmen, şirketin Net Borç / Yıllıklandırılmış FAVÖK oranı yaklaşık 1.08x seviyesindedir. Genellikle 3.0x altı sağlıklı kabul edilen bu oran, mevcut kârlılığın borç servisini rahatlıkla karşılayabildiğini göstermektedir.
Şirketin Zayıf Yönleri: “Dikkat Edilmesi Gerekenler”
-
Kan Kaybeden Hasılat: Enflasyon üstü büyümenin kritik olduğu bir ortamda, şirketin reel bazda %13’lük ciro kaybı yaşaması en önemli zayıflıktır. Bu durum, pazar payı kaybı veya talep daralması riskini akıllara getiriyor.
-
Negatif Nakit Akışı Alarmı: Şirketin esas faaliyetlerinden nakit akışı, pozitif 129 milyon TL’lik kâra rağmen, eksi 180 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Yani şirket, kâr etmesine rağmen operasyonlarında ciddi nakit yakmıştır. Bu durum, genellikle tahsilat sorunları veya şişen stoklardan kaynaklanır ve acil dikkat gerektirir.
-
Devasa Kur Riski Pozisyonu: Bilanço dipnotları, şirketin yaklaşık 273 milyon TL’lik net döviz açığı taşıdığını gösteriyor. Bu, TL’deki olası bir değer kaybının, şirketin kârlılığını dramatik şekilde eritebilecek bir Aşil topuğu olduğunu ortaya koyuyor.
Yatırımcının Radarında Olması Gereken 4 Kritik Nokta (Dipnot Analizi)
Analizimizin kalbine, yani yapay zekanın dipnotlarda yakaladığı ve büyük resmi tamamen değiştiren o kritik detaylara geldik.
1. Kritik Nokta: Negatif Nakit Akışının Sırrı – Devasa Yatırım Hamlesi
İlk bakışta alarm veren -180 milyon TL’lik negatif faaliyet nakit akışının sebebi, klasik bir işletme sermayesi sorunu değil. Dipnot 12’ye baktığımızda, “Peşin Ödenmiş Giderler” kalemi altında, “Yapılmakta olan yatırımlar için verilen avanslar” tutarının yılbaşına göre yaklaşık 103 milyon TL artarak 196 milyon TL’ye ulaştığını görüyoruz. Bu, şirketin gelecekteki büyümesini finanse etmek için devasa bir yatırım harcaması (CAPEX) yaptığını ve nakit çıkışının ana sebebinin bu olduğunu gösteriyor. Yani Sanifoam, operasyonel olarak para yakmıyor; tam tersine, geleceği için agresif bir şekilde nakit harcıyor.
2. Kritik Nokta: Borçlanmanın Kaynağı ve Bedeli – Euro Cinsinden Borçlar
Bu dev yatırım hamlesi nasıl finanse ediliyor? Cevap Dipnot 4’te: Finansal Borçlar. Şirketin uzun vadeli kredileri, 161 milyon TL’den 382 milyon TL’ye fırlamış ve bu artışın neredeyse tamamı Euro cinsinden yapılmış. Şirket, muhtemelen daha düşük faiz oranlarından yararlanmak için dövizle borçlanma yoluna gitmiş, ancak bu strateji onu bir sonraki kritik riskle baş başa bırakmıştır.
3. Kritik Nokta: Stratejinin Aşil Topuğu – 273 Milyon TL’lik Döviz Açığı
Dipnot 21, bu büyüme stratejisinin en zayıf karnını gözler önüne seriyor: Net Yabancı Para Pozisyonu. Şirketin döviz cinsi varlıkları ile yükümlülükleri arasında 273 milyon TL’lik bir açık bulunmaktadır. Yine aynı dipnottaki duyarlılık analizine göre, TL’nin döviz kurları karşısında %10 değer kaybetmesi, şirketin yaklaşık 27,3 milyon TL (vergi öncesi) zarar yazmasına neden olacaktır. Bu rakam, şirketin 6 aylık net kârının (11,5 milyon TL) iki katından fazladır. Bu, şirketin kârlılığının, büyük ölçüde kur istikrarına bağlı olduğu anlamına gelen, yatırımcı için en kritik risktir.
4. Kritik Nokta: Hasılat Neden Düşüyor? Cevaplanmamış Soru
Tüm bu yatırım ve borçlanma hikayesinin ortasında, en temel soru hala cevapsız: Hasılat neden düşüyor? Şirket, kârsız müşterileri veya ürünleri mi eliyor? Yoksa sektör genelinde bir talep daralması mı var? Veya yeni yatırımlar devreye girene kadar bir geçiş dönemi mi yaşanıyor? Bu sorunun cevabı, şirketin izlediği riskli büyüme stratejisinin başarılı olup olmayacağını belirleyecektir.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Yapay Zeka Gözüyle Büyük Resim: Sanifoam (SANFM), 2025 ilk yarısında radikal bir strateji izlemiştir. Bir yandan operasyonel verimliliği ve kârlılığı rekor seviyelere taşırken, diğer yandan gelecekteki büyümeyi finanse etmek için Euro cinsinden ciddi bir borç yükünün altına girmiştir. Bu durum, şirketi kârlılığı yüksek ancak finansal riskleri, özellikle de kur riski, devasa olan bir yapıya büründürmüştür. Başarı, iki temel değişkene bağlıdır: yapılan yatırımların beklenen ciroyu ve kârlılığı yaratması ve Türkiye ekonomisindeki kur istikrarının korunması.
Gelecek Çeyrekte İzleme Listesi:
-
Hasılat Trendi: Hasılat düşüşü devam edecek mi, yoksa yatırım beklentileriyle pozitife dönecek mi?
-
Kur Farkı Giderleri: Finansman giderleri içinde kur farkı giderlerinin seyri, net kâr üzerindeki baskıyı belirleyecektir.
-
Yatırımların Akıbeti: Yapılan büyük yatırım harcamalarının ne zaman tamamlanacağı ve ciroya ne zaman katkı sağlamaya başlayacağına dair açıklamalar.
-
Çalışma Sermayesi: Artan stokların ve ticari alacakların nakit akışı üzerindeki etkisi.
Yasal Uyarı: Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu yazı ve analiz tamamen yapay zeka ile oluşturulmuştur.
İletişim: Paylaşımları aynı zamanda X (Twitter) hesabımda da paylaşıyorum. Takip etmek için: https://x.com/y_etreabc








