Goodyear (GOODY) Bilançosundaki Gizli Tehlike: Kâr Var, Nakit Neden Yok?
Dev lastik üreticisi Goodyear’ın (GOODY) 2025 ilk yarı finansal tabloları, ilk bakışta çelişkili sinyallerle dolu bir tablo sunuyor. Hasılat geçen yıla paralel seyrederken, brüt kârlılıktaki artış bir başarı gibi görünebilir. Ancak, bu olumlu başlangıcın ardında, şirketin operasyonel verimliliğini ve nakit yaratma kabiliyetini sorgulatan ciddi bir fırtına gizleniyor. Bu Goodyear bilanço analizi, kâğıt üzerindeki performansın neden kasadaki gerçeği yansıtmadığını, işletme sermayesindeki alarm zillerini ve şirketin nakit akışında açılan kara deliği tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Yatırımcılar için asıl soru şu: Direksiyon kontrol altında mı, yoksa şirket tehlikeli bir viraja mı giriyor? Cevap, gelir tablosunun parlak satırlarında değil, nakit akış tablosunun karanlık dehlizlerinde saklı.
Rakamların Ötesindeki Gerçek: Goodyear (GOODY) 2025 İlk Yarı Finansal Röntgeni
Goodyear Lastikleri T.A.Ş. (GOODY), Türkiye’nin en köklü ve pazarın en dominant oyuncularından biri olarak, binek otodan kamyona geniş bir yelpazede lastik üretimi ve satışı yapmaktadır. Küresel bir devin Türkiye operasyonunu yürüten şirket, hem iç pazarın taleplerini karşılarken hem de önemli bir ihracat oyuncusu konumundadır. Bu kimliği, onu hem yerel ekonomik dinamiklere hem de küresel tedarik zinciri ve kur risklerine karşı hassas hale getirmektedir.
2025’in ilk altı aylık dönemine ait finansal sonuçlara ilk bakışı attığımızda karşımıza şu tablo çıkıyor:
-
Hasılat: Şirket, 2025’in ilk yarısında 12,9 milyar TL‘lik bir satış geliri elde etmiş. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemindeki 12,86 milyar TL‘lik hasılatla neredeyse aynı seviyede. Bu durum, satış hacminde veya fiyatlandırmada önemli bir büyüme momentumunun yakalanamadığını gösteriyor.
-
Brüt Kâr: Satışların maliyetindeki kontrol sayesinde brüt kâr, geçen yılın aynı dönemindeki 1,39 milyar TL‘den 1,89 milyar TL‘ye yükselmiş. Bu, brüt kâr marjında bir iyileşmeye işaret eden olumlu bir gelişme.
-
Esas Faaliyet Kârı (Zararı): İşte hikayenin kırıldığı nokta burası. Artan brüt kâra rağmen, şirketin esas faaliyet kârı geçen yılki 334,4 milyon TL‘den bu yıl 122,3 milyon TL‘ye dramatik bir şekilde gerilemiş. Pazarlama ve genel yönetim giderlerindeki artışın yanı sıra, “Esas faaliyetlerden diğer giderler” kalemindeki 2 milyar TL‘yi aşan devasa artış, operasyonel kârlılığı adeta eritmiş durumda.
-
Net Dönem Zararı: Sonuç olarak, geçen yılın aynı döneminde 213,4 milyon TL olan net zarar, bu dönemde ikiye katlanarak 429,3 milyon TL‘ye fırlamış.
İlk bakışta, satışlar yerinde sayarken operasyonel giderlerin kontrolden çıkmasıyla kârlılığın buharlaştığı bir senaryo görüyoruz. Ancak asıl tehlike, bu tablonun nakit akışına nasıl yansıdığında gizli.
Alarm Zilleri Çalıyor: İşletme Sermayesindeki Kara Delik
Bir şirketin kalbinin ne kadar sağlıklı attığını anlamak için nabzını, yani nakit akışını dinlemek gerekir. Goodyear’ın 2025 ilk yarı nakit akış tablosu, ne yazık ki bir aritmiye işaret ediyor.
Dipnot Dedektifliği: Nakit Akış Tablosu’nun (Sayfa 8) “A. İşletme faaliyetlerinden nakit akışları” bölümü, bu dönemin en kritik verisini barındırıyor. Şirket, ana faaliyetlerinden 116,9 milyon TL negatif nakit akışı üretmiş. Geçen yılın aynı döneminde 1,65 milyar TL pozitif nakit akışı yaratan bir operasyonun, bu yıl nakit yakar hale gelmesi, tüm yatırımcıların dikkatle irdelemesi gereken bir alarm sinyalidir.
Niceliksel Etki ve Stratejik Anlam: Peki bu nasıl oldu? Cevap “İşletme sermayesinde gerçekleşen değişimler” bölümünde yatıyor:
-
Stoklardaki Artış: Stoklar, bilançoda bir önceki döneme göre 652,5 milyon TL artmış. Bu, şirketin ürettiği lastikleri satamadığını veya satış beklentisiyle aşırı üretim yaptığını gösteriyor. Kasadan 652,5 milyon TL‘nin çıkıp, depodaki lastiklere bağlanması anlamına geliyor.
-
Ticari Alacaklardaki Artış: Şirketin müşterilerinden olan alacakları 785,7 milyon TL artmış. Yani Goodyear, malı satmış ama parasını henüz tahsil edememiş. Bu da kasaya girmesi gereken bir başka devasa nakit kaleminin dışarıda beklemesi demek.
-
Ticari Borçlardaki Artış: Bu negatif tabloyu bir nebze olsun dengeleyen tek unsur, şirketin kendi tedarikçilerine olan borçlarını 1,67 milyar TL artırması olmuş. Başka bir deyişle, Goodyear kendi nakit sıkışıklığını, tedarikçilerine ödemelerini geciktirerek yönetmeye çalışmış.
Trend Analizi: Bu durum, şirketin operasyonel verimliliğinde ciddi bir bozulma olduğunu gösteriyor. Sat, tahsil et, öde döngüsü tamamen bozulmuş durumda. Tedarikçilere ödemeleri ertelemek kısa vadede bir çözüm gibi görünse de, sürdürülebilir değildir ve ileride tedarik zincirinde sorunlara yol açma riski taşır.
Büyük Resim: Kârlılık, Borç ve Verimlilik Üçgeni
Goodyear’ın finansal sağlığını daha derinlemesine anlamak için birkaç kritik göstergeyi daha masaya yatıralım.
1. Operasyonel Verimlilik Testi: Nakit Dönüşüm Döngüsü
Şirketin işletme sermayesi verimliliğini ölçen Nakit Dönüşüm Döngüsü (CCC), paranın ne kadar süreyle operasyonlara bağlı kaldığını gösterir.
-
Alacak Tahsil Süresi (DSO): Yaklaşık 61 gün.
-
Stok Devir Süresi (DIO): Yaklaşık 56 gün.
-
Borç Ödeme Süresi (DPO): Yaklaşık 125 gün.
Hesaplanan Nakit Dönüşüm Döngüsü (CCC = 61 + 56 – 125) yaklaşık -8 gündür. Negatif bir döngü, şirketin tedarikçilerinden aldığı fonlamayla operasyonlarını çevirdiğini gösterir ki bu genellikle harika bir durumdur. Ancak buradaki tehlike, DPO’nun (Borç Ödeme Süresi) aşırı uzun olmasından kaynaklanmasıdır. Şirket, kendi tahsilat ve stok eritme hızından çok daha yavaş bir ödeme hızıyla ayakta kalıyor. Bu, “tedarikçi sırtında dönen bir çark” modelidir ve kırılgan bir yapıya işaret eder.
2. Borçluluk Yapısı ve Finansman Riski
Bilançonun 5. sayfasında görüldüğü üzere, şirketin toplam finansal borçları 1,4 milyar TL seviyelerinde. Ancak dikkat çekici olan, 6,7 milyar TL‘yi aşan net yabancı para pozisyon açığıdır (Sayfa 36). Bu, şirketi kur dalgalanmalarına karşı son derece savunmasız bırakmaktadır. TL’deki olası bir değer kaybı, finansman giderlerini ve zararı daha da artırma potansiyeli taşır.
3. Kârlılık Marjlarının Seyri
Brüt kâr marjındaki iyileşmeye rağmen, fırlayan operasyonel giderler nedeniyle Esas Faaliyet Kâr Marjı ve Net Kâr Marjı ciddi şekilde baskı altında. Satışların sadece %1’ine denk gelen bir faaliyet kârı, şirketin operasyonel verimlilik konusunda acil adımlar atması gerektiğini gösteriyor.
4. Nakit Akışının Üç Bacağı (İşletme-Yatırım-Finansman)
-
İşletme Faaliyetleri: -117 milyon TL ile alarm veriyor. Şirket, esas işinden nakit üretemiyor.
-
Yatırım Faaliyetleri: -205 milyon TL nakit çıkışı var. Maddi duran varlık alımları devam ediyor.
-
Finansman Faaliyetleri: +53 milyon TL‘lik sınırlı bir nakit girişi var. Borçlanma ve ödemeler dengede görünüyor.
Tablo net: Şirket, nakit yakan operasyonlarını ve yatırımlarını finanse etmek için dış kaynaklara veya mevcut nakdine güvenmek zorunda. Nitekim dönem başındaki 1,59 milyar TL‘lik nakit, dönem sonunda 1,09 milyar TL‘ye gerilemiş.
5. Kârlılığın DNA’sı: DuPont Analizi
Özsermaye Kârlılığı (ROE) bu dönemde negatif olduğundan, bileşenlerini incelemek kârlılığın neden bozulduğunu gösterir:
-
Net Kâr Marjı: Negatif. Kârlılık sorunu aşikar.
-
Varlık Devir Hızı: Düşük. Şirket, sahip olduğu devasa varlıkları (15,6 milyar TL) etkin bir şekilde satışa dönüştüremiyor.
-
Özkaynak Çarpanı: Yüksek. Şirketin varlıkları önemli ölçüde borçla finanse ediliyor.
DuPont analizi, negatif ROE’nin temel kaynağının hem düşük kârlılık hem de varlıkların verimsiz kullanımı olduğunu teyit ediyor.
Analistin Soğukkanlı Karnesi:
Aşağıdaki kategorilerde, şirketin performansını 10 üzerinden değerlendiriyoruz. Her bir puanın arkasındaki gerekçeleri, analizdeki temel bulguları ve dayanakları ayrıntılı olarak açıklıyoruz. Puanlama, aşağıdaki kriterler dikkate alınarak yapılmıştır:
-
Bilanço Sağlamlığı (4/10): Yüksek ticari borçlar ve devasa kur riski taşıyan yabancı para açığı, bilançonun sağlamlığını zayıflatıyor. Özkaynakların erimesi de negatif bir sinyal.
-
Kârlılık (3/10): Brüt kârdaki artışa rağmen, kontrolden çıkan operasyonel giderler ve artan finansman yükü net zararı körüklemiş. Faaliyet kârlılığı marjı kabul edilemez derecede düşük.
-
Nakit Akış Gücü (2/10): İşletme faaliyetlerinden negatif nakit akışı üretilmesi, şirketin en zayıf karnesi. Nakit yaratma kapasitesi bu dönemde tamamen kaybolmuş durumda.
-
Stratejik Yönelim (5/10): Pazar lideri olmasına rağmen, satışlardaki durgunluk ve operasyonel verimsizlik, mevcut stratejinin sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Yatırımlar devam etse de, bu yatırımların nakde dönüşmesi kritik.
-
Risk Yönetimi (3/10): 6,7 milyar TL’lik net yabancı para pozisyon açığı, kur riskinin etkin bir şekilde yönetilmediğini gösteriyor. Bu durum, şirketi makroekonomik şoklara karşı kırılgan hale getiriyor.
-
Verimlilik (3/10): Artan stoklar, uzayan alacak vadeleri ve düşük varlık devir hızı, operasyonel verimliliğin ciddi şekilde düştüğünün kanıtı.
-
Sürdürülebilirlik (5/10): Sektörün ve markanın gücü uzun vadeli bir potansiyel sunsa da, mevcut finansal yapı ve nakit yakma durumu bu haliyle sürdürülebilir değil. Acil bir operasyonel toparlanma şart.
-
Yönetim Kalitesi (4/10): Finansal sonuçlar, yönetimin işletme sermayesi ve operasyonel gider yönetimi konularında bu dönemde zayıf bir performans sergilediğini düşündürüyor.
Toplam Puan: 29/80: Bu puan, şirketin ciddi operasyonel ve finansal zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve yatırımcılar için önemli riskler barındırdığını göstermektedir. Bu puan sadece bir başlangıç noktasıdır ve yatırım kararlarınızı desteklemek için daha detaylı bir analiz yapmanız önemlidir.
Nihai Test: Şirket Değer Yaratıyor mu? (ROIC Analizi)
Yatırım Getirisi (ROIC), bir şirketin operasyonlarından ne kadar verimle getiri sağladığının en net göstergesidir. Bu dönemde şirketin faaliyet kârı ve net kârı eksiye düştüğü için, hesaplanacak ROIC değeri de negatif olacaktır. Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti (WACC) pozitif bir değerken, ROIC’in negatif olması, şirketin bu dönemde kullandığı her bir liralık sermaye ile değer yok ettiğini göstermektedir. Büyüme veya operasyonlar, hissedarlar için kârlı bir getiriye dönüşmemektedir. Bu durum, şirketin uzun vadeli yatırım cazibesini ciddi şekilde zedeleyen bir bulgudur.
Sonuç ve Stratejik Perspektif
Goodyear (GOODY) 2025 ilk yarı bilançosu, yatırımcılar için bir uyarı niteliği taşıyor. Kâğıt üzerinde artan brüt kârlılık, şirketin derinleşen operasyonel verimsizliklerini ve nakit akışı krizini gizleyen bir sis perdesinden ibaret. Satışlardaki durgunluk, şişen stoklar, tahsil edilemeyen alacaklar ve sadece tedarikçi ödemelerini erteleyerek dönen bir işletme sermayesi çarkı, acil müdahale gerektiren yapısal sorunlara işaret ediyor.
Bu bilanço, nötrden ziyade negatif bir tablo çizmektedir. Elinde hisse bulunduran yatırımcıların, şirketin bir sonraki çeyrekte işletme sermayesini ve nakit akışını nasıl düzelteceğine dair atacağı adımları çok yakından takip etmesi kritik öneme sahiptir. Yeni yatırımcılar için ise, bu operasyonel sorunlar çözülmeden ve şirket yeniden istikrarlı bir şekilde nakit üretmeye başlamadan pozisyon almak, yavaşlayan bir araca yatırım yapmaya benzeyebilir. Goodyear’ın direksiyona geçip bu tehlikeli virajı alıp alamayacağını zaman gösterecek, ancak mevcut göstergeler yolun oldukça engebeli olduğunu fısıldıyor.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
-
Risk Odaklı Soru: Analizdeki en kritik risk nedir?
-
Cevap: En kritik risk, negatif faaliyet nakit akışıdır. Bir şirketin ana işinden para kazanamaması, kalbinin kan pompalayamaması gibidir. Bu durum, şirketin operasyonel verimliliğinin tamamen bozulduğunu ve borçlarını ödemek, yatırımlarını finanse etmek için ya mevcut nakdini eritmek ya da daha fazla borçlanmak zorunda kalacağını gösterir. Bu, sürdürülebilir bir durum değildir ve yatırımcı için en büyük kırmızı bayraktır.
-
-
Fırsat Odaklı Soru: Bu kadar olumsuzluğa rağmen şirketin tutunabileceği bir dal var mı?
-
Cevap: Evet, şirketin en büyük gücü marka bilinirliği, pazar konumu ve brüt kârlılığını artırma becerisidir. Eğer yönetim, operasyonel giderleri kontrol altına alıp işletme sermayesi döngüsünü (stok ve alacak yönetimi) düzeltebilirse, artan brüt kâr doğrudan faaliyet kârına ve nakde yansıyabilir. Potansiyel bir operasyonel geri dönüş (turnaround) hikayesi, en büyük fırsatı barındırır, ancak bu şu an için sadece bir potansiyeldir.
-
-
Teknik Soru: “Esas faaliyetlerden diğer giderler” kalemindeki 2 milyar TL’lik rakam ne anlama geliyor?
-
Cevap: Bu, yatırımcıların dikkat etmesi gereken kritik bir detaydır. Finansal dipnotlarda detayı verilmeyen bu kadar büyük bir gider kalemi, kur farkı giderleri, karşılık giderleri veya tek seferlik operasyonel zararlar gibi unsurları içerebilir. Bu kalemin içeriği şeffaf bir şekilde anlaşılmadan, şirketin operasyonel kârlılığının gerçek doğasını tam olarak anlamak zordur. Yatırımcıların bu kalemin detaylarını şirketin faaliyet raporunda veya yatırımcı sunumlarında araması gerekir.
-
-
Stratejik Soru: Şirket yönetimi bu duruma nasıl bir tepki vermeli?
-
Cevap: Yönetimin öncelikli gündemi, acil bir nakit yönetimi ve operasyonel verimlilik programı olmalıdır. Bu program, stok seviyelerini optimize etmeyi, alacak tahsilat süreçlerini hızlandırmayı ve fırlayan faaliyet giderlerini, özellikle de “diğer giderler” kalemini disiplin altına almayı içermelidir. Aksi takdirde, kârlılık ve nakit erozyonu devam edecektir.
-
-
Piyasa Etkisi Sorusu: Bu bilanço kısa vadede hisse fiyatını nasıl etkileyebilir?
-
Cevap: Piyasa genellikle net kâra ve zarara odaklanır. Net zararın ikiye katlanması, kısa vadede hisse üzerinde bir satış baskısı yaratabilir. Ancak daha bilgili ve derinlemesine analiz yapan yatırımcılar için asıl endişe kaynağı negatif nakit akışı olacaktır. Bu durumun piyasa tarafından ne kadar ciddiye alınacağı, hissenin orta vadeli performansını belirleyecektir. Olumlu bir operasyonel geri dönüş sinyali gelmedikçe, hisse üzerinde bir baskının devam etmesi beklenebilir.
-
Meydan Okuma: Analiz Masası Sizde
Bizim merceğimizden görünenler bunlar. Goodyear’ın finansal tablolarında tehlikeli bir şekilde yavaşlayan bir operasyonel makine ve eriyen bir nakit gücü gördük. Peki sizin radarınıza takılan farklı bir sinyal var mı? Bu analize katılmadığınız veya “İşte kaçırdığınız nokta bu!” dediğiniz bir detay varsa, yorumlarda meydan okumanızı bekliyoruz. En iyi analiz, kolektif akılla yapılandır.
Yasal Uyarı
Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu sitede ve bu yazıda yer alan görüş ve düşünceler, yalnızca bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, kişisel yatırım kararlarınız için yeterli olmayabilir. Yapılan analizler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu yazıdaki analizler, etrefinans.com‘un kamuya açık finansal raporlar üzerindeki özgün yorumlarını ve metodolojisini yansıtmaktadır. Analizlerde kullanılan verilerin doğruluğu için azami özen gösterilmiş olsa da, olası hata ve eksikliklerden kaynaklanabilecek zararlardan etrefinans.com sorumlu tutulamaz.
İletişim
Finansal analiz ve yorumlarımı X (Twitter) hesabımda da düzenli olarak paylaşıyorum. Takip etmek ve anlık değerlendirmelerden haberdar olmak için: https://x.com/y_etreabc









nakit akım tablosunda manipülasyon var…dikkatli bakınız?…
mutabakatta gerçekleşmemiş yabancı çevrim farkları olmadığı gibi 1. ve 2. çeyrek bilançolarda faiz giderlerinden garip bir terslik var…1. çeyrekteki ödenen faiz 2. çeyrekte 2 katını geçmesi gerekirken nerede ise sıfırlanmış
Merhaba, 31 Mart 2025 tarihli ilk çeyrek raporunu da inceleyerek, önceki analizimi güncelledim. Her iki rapor birlikte değerlendirildiğinde, tablolardaki durumun manipülasyondan ziyade şirketin finansal yapısı ve uygulanan muhasebe standartlarından kaynaklandığı daha net bir şekilde görülmektedir.
İşte her iki raporu dikkate alarak hazırlanan güncel ve özet analiz:
1. Finansman Gideri ve Ödenen Faiz Farkının Sebebi
Sorunuzun temelini oluşturan, finansman gideri ile fiilen ödenen faiz arasındaki farkın ana nedeni, şirketin yüksek döviz borçlarından kaynaklanan ve nakit çıkışı gerektirmeyen kur farkı giderleridir.
İlk 6 Aylık Durum: Şirket, 2025’in ilk yarısında yaklaşık 1,1 Milyar TL finansman gideri kaydetmiş, ancak nakit akış tablosuna göre sadece 60 Milyon TL faiz ödemesi yapmıştır (Sayfa 8, 6 Aylık Rapor). Aradaki devasa fark, büyük ölçüde döviz kurlarındaki artışın, şirketin yabancı para cinsinden borçlarının TL karşılığını artırmasından kaynaklanmaktadır. Bu bir giderdir ancak fiili bir nakit çıkışı değildir.
İlişkili Taraf Borçları: Şirketin 4-5 Milyar TL seviyelerindeki yüksek ilişkili taraf borçları (Sayfa 4, her iki rapor), bu kur farkı riskinin ana kaynağıdır.
2. Çeyrekler Arası Faiz Ödemelerindeki Dramatik Değişim
İlk çeyrek raporu, faiz ödemelerindeki değişimin nedenini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu durum bir manipülasyon değil, kredi geri ödeme takviminin bir sonucudur.
1. Çeyrek (Q1): Şirket, 417,7 Milyon TL faiz ödemesi gerçekleştirmiştir (Sayfa 7, 3 Aylık Rapor).
2. Çeyrek (Q2): İlk 6 aylık toplam ödeme 60 Milyon TL olduğuna göre, ikinci çeyrekte faizle ilgili net nakit akışı pozitif olmuştur (yani, ödenen faizden daha fazla faiz geliri tahsil edilmiştir).
Bu durum, şirketin büyük faiz ödemelerinin ilk çeyrekte toplandığını, ikinci çeyrekte ise ya çok düşük bir ödeme yaptığını ya da hiç yapmadığını göstermektedir. Faiz ödemeleri, kredi anlaşmalarına göre 3 aylık, 6 aylık gibi periyotlarda yapılır ve her çeyrek eşit olmak zorunda değildir. İlk çeyrekte yapılan yüksek ödeme, bu durumu tamamen açıklamaktadır.
3. Yabancı Çevrim Farklarının Nakit Akış Tablosunda Gösterimi
Nakit akış tablolarında, nakit çıkışı gerektirmeyen bu tür etkileri ayrıştırmak için kullanılan standart kalemler mevcuttur.
Parasal Pozisyon Kazancı/Kaybı Düzeltmesi: Her iki raporun nakit akış tablosunda da (Sayfa 7 ve 8), bu isim altında yüz milyonlarca TL’lik düzeltme yapıldığı görülmektedir. Bu kalem, TMS 29 Enflasyon Muhasebesi standardının bir gereğidir ve enflasyon ile kur farklarının yarattığı nakit dışı etkileri kârdan/zarardan arındırır. Yani, bahsettiğiniz etki, tam olarak bu kalemde düzeltilmektedir.
Sonuç:
Her iki çeyrek raporu bir arada incelendiğinde, finansal tablolardaki görünümün tutarlı olduğu anlaşılmaktadır. Gider ve nakit akışı arasındaki farklar, şirketin yüksek döviz borcu, kur hareketleri, enflasyon muhasebesi (TMS 29) ve kredi ödeme takviminin doğal bir sonucudur ve bir manipülasyona işaret etmemektedir.
BİLANÇO nın neresine baktınız da faiz gelirinin giderden yüksek olduğuna karar verdiniz?; yani o kadar faiz getirecek bir parası var mı kasasında??
ilk 6 ayda 1.1 milyar civarında gerçekleşmemiş kur farkı gideri var (ticari borç-alacak farkından), bunun nakit akım tablosunda düzeltilmesi gerekirdi; ortada bir düzeltme yok,
Ayrıca parasal kazanç, düzeltilmiş; bunun gerçekleşmemiş kur farkı gideri ile alakası yok.
………………………………..6 ay————3 ay—
Finansman gelirleri 96.777—53.785.938
Finansman giderleri (-) (1.092.401.673) —(582.726.128)
finansman gelir gideri içinde kur farkı çok az (çünkü döviz borcu ve alacağı çok çok az)
faiz geliri ve gideri her 3 aylıkta benzer (yani sabit gibi)
o nedenle 2. çeyrekte faiz gelir artmış o nedenle 60 milyona düşmüş, boş laf…apaçık manipülasyon var
gerçekleşmemiş yabancı para çevrim farkı 1 milyar 30 milyon civarında, bunun düzeltilmesi yani işletme faaliyetlerinden nakit akışına ilave edilmesi gerekir (çünkü nakit çıkışı yok)
Merhaba, üç yorumunuzu da birleştirerek tüm sorularınızı kapsayan raporlardaki verilere dayanan cevabı aşağıda bulabilirsiniz.
Analizinizdeki temel sorun, şirketin döviz borcunun az olduğu varsayımından kaynaklanmaktadır. Raporlar bunun tam tersini göstermektedir.
1. Kilit Nokta: Şirketin Döviz Borcu Az Değil, Devasa Boyutta
Yorumunuzda “döviz borcu ve alacağı çok çok az” olduğu için kur farkı giderinin düşük olması gerektiğini belirtmişsiniz. Bu varsayım, rapor verileriyle çelişmektedir. Şirketin döviz riskini açıkladığı Dipnot 21’e göre:
30 Haziran 2025 itibarıyla şirketin net döviz açık pozisyonu (yani net döviz borcu) (6.427.478.564) TL’dir (Sayfa 35, 6 Aylık Rapor).
Bu 6,4 Milyar TL’lik devasa döviz borcu, 1,1 Milyar TL’lik finansman giderinin ana sebebidir ve bu giderin büyük kısmı, henüz nakit çıkışı gerektirmeyen kur farkı gideridir.
2. “Gözden Kaçan” Düzeltme: Kur Farkı Gideri Nakit Akış Tablosunda Nasıl Düzeltiliyor?
“1.1 milyar civarında gerçekleşmemiş kur farkı gideri var, ortada bir düzeltme yok” ifadeniz doğru değildir. Muhasebe standartlarına göre düzeltme yapılmıştır, ancak bu düzeltme iki kalemin birleşimiyle gerçekleşir:
Parasal Pozisyon Kazancı/Kaybı Düzeltmesi: Yorumunuzun aksine bu kalemin kur farkı gideriyle doğrudan ilgisi vardır. TMS 29 Enflasyon Muhasebesi, 6,4 Milyar TL’lik parasal döviz yükümlülüğünün kur artışından kaynaklanan nakit dışı gider etkisinin bu kalemde ayrıştırılmasını gerektirir. 6 aylık raporda bu kalemde (529 Milyon TL)’lik bir düzeltme mevcuttur (Sayfa 8).
Ticari Borçlardaki Değişim: Kur artışı nedeniyle şirketin TL cinsinden borcu nakit çıkışı olmadan artar. Bu durum, nakit akış tablosunun “İşletme Sermayesi Değişimleri” bölümünde bir kaynak (nakit girişi) olarak gösterilir. 6 aylık raporda (Sayfa 8), “İlişkili taraflara ticari borçlardaki artış” satırında 1,67 Milyar TL’lik pozitif bir etki görülmektedir. Bu rakam, aradığınız düzeltmenin ikinci ve en büyük parçasını oluşturur.
Yani, gerçekleşmemiş kur farkı gideri bu iki kalem aracılığıyla standartlara uygun olarak nakit akışından arındırılmıştır.
3. Faiz Geliri, Gideri ve “Manipülasyon” İddiası
Faiz Gelirinin Kaynağı: “O kadar faiz getirecek parası var mı?” sorunuzun cevabı evet. 30 Haziran bilançosuna göre şirketin 1,1 Milyar TL nakdi vardır ve bunun 858 Milyon TL’si faiz getiren vadeli mevduattır (Sayfa 19, Dipnot 4). Bu tutardaki bir mevduatın 6 ayda 97 Milyon TL faiz geliri yaratması son derece normaldir.
Q2’deki 60 Milyon TL’lik Düşük Faiz Ödemesi: Bu bir manipülasyon değil, kredi ödeme takviminin bir sonucudur. İlk çeyrek raporu (Sayfa 7), şirketin ilk 3 ayda 417,7 Milyon TL gibi çok yüksek bir faiz ödemesi yaptığını zaten göstermektedir. Bu, faiz ödemelerinin ilk çeyrekte toplandığını, ikinci çeyrekte ise çok az bir ödeme yapıldığını kanıtlar. Bu durum, finansal operasyonlarda sıkça karşılaşılan normal bir durumdur.
finansman gelir gideri içindeki kur farlı çok az ifadesi finansal borçlardan kaynaklanan kur farkı gideri için söylendi.
şirketin asıl büyük kur farkı gideri esas faaliyetlerden diğer gelir ve giderler hesabından geliyor. bu da 1 milyarın üstünde.
daha önceki yıllara gidip bakarsanız faiz ödemesi her dönem düzenli şekilde artmakta; bu dönem yapıldığı gibi bir anormal durum yok.
şirket yapılan manipülasyon anlaşılmasın diye gelir tablosunda hiç bir ayrıntı vermiyor ara dönemlerde.