PC İletişim’in Finansal Vaka Dosyası: Kârlılık Krizini Nakit İllüzyonuyla Perdeleme Sanatı

Kategori: Bilanço Analizleri Tarih: Eylül 12, 2025

PC İletişim'in Finansal Vaka Dosyası: Kârlılık Krizini Nakit İllüzyonuyla Perdeleme Sanatı

PC İletişim’in (PCILT) 2025 ilk yarı bilançosu, yatırımcılar için adeta bir vaka çalışması niteliğinde. Yüzeye ilk bakışta, artan satışlar ve geçen yılki negatif nakit akışından pozitife doğru etkileyici bir sıçrama gibi cesaret verici sinyaller görülüyor. Hatta şirketin kasası nakit dolu ve neredeyse hiç finansal borcu yok; tam bir “finansal kale” görünümünde. Bu parlak tablo, özellikle hissenin son bir yıldaki %32’lik ve uzun vadedeki %750’yi aşan baş döndürücü getirisiyle birleştiğinde, pek çok yatırımcıyı rahatlatabilir. Ancak, bir dedektifin ilk ipuçlarına asla kanmaması gibi, bizim görevimiz de bu parıltının kaynağını sorgulamaktır.

Bu vaka dosyasının merkezindeki gizem şudur: Bir şirket, satışları artarken ve kasasına rekor düzeyde nakit girerken, aynı anda ana faaliyetlerinde nasıl kan kaybedebilir? Finansal tablolara daha derin bir dalış yaptığımızda, brüt kârlılıkta alarm zilleri çaldıran bir erozyon ve bu operasyonel zayıflığı gizlemek için kullanılan ustaca bir nakit yönetimi taktiği görüyoruz. Bu taktik, şirketin kendi başarısından çok, tedarikçilerine olan ödemeleri erteleme kabiliyetine dayanıyor.

Bu analizde, PC İletişim’in sağlam bilançosunun arkasına gizlediği operasyonel verimlilik sorununu deşifre edeceğiz. Kâğıt üzerindeki kârın değil, kârın “kalitesinin” ve nakit akışının “kaynağının” neden hayati olduğunu ortaya koyacağız. Perde arkasına geçtiğimizde, yatırımcının bu parlak tablonun ardındaki en büyük zayıflığı nasıl tespit edebileceğini ve gelecekte hangi sinyalleri bir şahin gibi izlemesi gerektiğini adım adım göstereceğiz. Bu dosya kapandığında, PC İletişim’in bir verimlilik zaferi mi, yoksa riskli bir nakit yönetimi kumarı mı oynadığına dair net bir sonuca varacaksınız.

Kilit Finansal Veriler:

Metrik 30 Haziran 2024 30 Haziran 2025 Değişim
Hasılat 3,80 Milyar TL 4,24 Milyar TL +11,7%
Brüt Kâr Marjı %10,7 %7,8 -2,9 pp
Net Kâr 299,2 Milyon TL 219,6 Milyon TL -26,6%
İşl. Faal. Nakit Akışı -182,5 Milyon TL +233,7 Milyon TL Güçlü Pozitife Dönüş
Net Borç Negatif (Net Nakit) -448 Milyon TL Net Nakit Artışı

Vakanın Röntgeni: Rakamların İlk İtirafları

Tablodaki veriler, hikayenin temel çatışmasını net bir şekilde ortaya koyuyor. Hasılatın %11,7 gibi sağlıklı bir oranda artması, şirketin pazar gücünün devam ettiğine veya satış kanallarının etkin çalıştığına işaret ediyor. Bu, normal şartlarda alkışlanacak bir gelişme. Ancak adli muhasebeci şapkamızı taktığımızda, bu artışın alt satırlara yansımadığını, tam tersine ciddi bir bozulma olduğunu görüyoruz.

En kritik alarm zili, Brüt Kâr Marjı‘nda çalıyor. Marjın %10,7’den %7,8’e düşmesi, yaklaşık 3 puanlık bir kayıp anlamına geliyor ve bu, operasyonel bir depremdir. Bu durum, şirketin sattığı her 100 TL’lik hizmetten geriye kalan kârın ciddi şekilde azaldığını gösteriyor. Olası sebepler arasında artan hizmet maliyetlerinin müşteriye yansıtılamaması, artan rekabetin fiyatları aşağı çekmesi veya maliyet kontrolünde yaşanan bir zafiyet olabilir. Sebep ne olursa olsun, şirketin ana motoru olan temel kârlılık mekanizması teklemiş durumda.

Bu marj daralmasının doğal bir sonucu olarak Net Kâr, %26,6 gibi sert bir düşüş yaşıyor. Bu, hasılat artışının anlamsızlaştığı, şirketin daha çok satmasına rağmen daha az kazandığı bir “verimsiz büyüme” döngüsüne girdiğinin en net kanıtıdır.

Hikayenin en ilginç ve aldatıcı kısmı ise İşletme Faaliyetlerinden Nakit Akışı. Geçen yılın aynı döneminde 182 milyon TL nakit çıkışı yaşanırken, bu dönemde 233 milyon TL nakit girişi sağlanmış. Kârlılık düşerken nakit akışının bu denli güçlenmesi, ilk bakışta bir paradoks gibi duruyor. İşte bu paradoks, bizi soruşturmanın en derin katmanına, yani bu nakdin “gerçek” kaynağını araştırmaya itiyor.

Teşhisin Derinlikleri: Delillerin Birleştirilmesi

Ana tezimizi, yani “operasyonel krizin nakit illüzyonuyla perdelendiğini” kanıtlamak için üç temel aracı mercek altına alalım:

### 1. Delil: Kârlılık Marjlarının Otopsisi

Kârlılık analizi, bir şirketin operasyonel sağlığının en temel göstergesidir. PC İletişim vakasında, sadece brüt marj değil, tüm kârlılık katmanlarında bir baskı gözlemleniyor.

  • Brüt Kâr Marjı (%7,8): Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu düşüş, maliyetlerin (satılan hizmetin maliyeti) hasılattan daha hızlı arttığının bir göstergesidir. Şirket ya fiyat artışı yapamıyor ya da maliyetlerini kontrol edemiyor. Her iki durum da rekabetçi güç (moat) açısından bir zayıflama sinyalidir.

  • Faaliyet Kâr Marjı: Esas faaliyet kârı 304 milyon TL, bu da %7,2’lik bir marja denk geliyor. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 378 milyon TL ve %9,9 marj idi. Bu durum, sorunun sadece satılan hizmetin maliyetinde değil, aynı zamanda genel yönetim ve pazarlama gibi operasyonel giderlerde de etkinliğin azaldığına işaret ediyor olabilir.

  • Stratejik Anlamı: Kârlılıktaki bu erozyon, şirketin büyüme stratejisinin kalitesini sorgulatır. Sadece ciroya odaklanıp kârlılığı göz ardı eden bir büyüme, uzun vadede sürdürülebilir değildir. Bu, yatırımcı için en önemli tehlike sinyalidir çünkü hisse senedi değerlemesinin temelini oluşturan gelecekteki kâr beklentileri bu durumdan olumsuz etkilenir.

### 2. Delil: Nakit Akışı İllüzyonu ve Çalışma Sermayesi

Nakit akışı, bir şirketin kan dolaşımıdır ve “nakit kraldır” sözü boşuna söylenmemiştir. Ancak PC İletişim’in durumu, her nakit akışının eşit yaratılmadığını gösteriyor.

  • Araç Nedir? İşletme Faaliyetlerinden Nakit Akışı, şirketin ana faaliyetlerinden ne kadar nakit ürettiğini gösterir. Bu akış, Net Kâr’dan başlar ve çalışma sermayesindeki (alacaklar, borçlar, stoklar) değişimler gibi nakit çıkışı gerektirmeyen kalemlerle düzeltilir.

  • Veriler Ne Söylüyor? Nakit Akış Tablosu (Sayfa 8), gerçeği açıkça itiraf ediyor:

    • Net Kâr: 219,6 milyon TL

    • Ticari Borçlardaki Artış: +604,9 milyon TL (Nakit Girişi)

    • Ticari Alacaklardaki Artış: -433,4 milyon TL (Nakit Çıkışı)

  • Stratejik Anlamı Nedir? Bu tablo, 233 milyon TL’lik pozitif nakit akışının, operasyonel kârdan ziyade, tedarikçilere olan ödemelerin 604 milyon TL ertelenmesiyle yaratıldığını gösteriyor. Şirket, bir yandan müşterilerinden alacaklarını tahsil etmekte zorlanırken (veya onlara daha uzun vade tanırken), diğer yandan kendi tedarikçilerine borcunu çok daha geç ödüyor. Bu, kısa vadede bilançoyu güzel gösteren bir finansman tekniğidir, ancak sürdürülebilirliği risklidir. Tedarikçiler bu durumu daha fazla tolere etmezse veya daha sıkı ödeme koşulları talep ederse, bu yapay nakit akışı bir anda tersine dönebilir ve şirketi bir likidite sıkışıklığına itebilir.

### 3. Delil: Finansal Kale ve Savunma Hattı

Şirketin operasyonel zayıflıklarına rağmen, bilançosunun en güçlü yanı borçluluk yapısıdır.

  • Araç Nedir? Net Borç / Özkaynak oranı, bir şirketin finansal risk seviyesini ölçer. Negatif bir oran, borçlardan daha fazla nakit olduğu anlamına gelir.

  • Veriler Ne Söylüyor?

    • Toplam Finansal Borçlar (Kısa + Uzun Vade): 12,8 milyon TL

    • Nakit ve Nakit Benzerleri: 460,9 milyon TL

    • Net Nakit: 448 milyon TL

    • Özkaynaklar: 1,58 milyar TL

  • Stratejik Anlamı Nedir? Bu “Finansal Kale”, şirketin en büyük güvencesidir. Operasyonel kârlılıktaki düşüş ve çalışma sermayesindeki riskli dengeye rağmen, şirketin bir borç krizi yaşama riski şu an için neredeyse sıfırdır. Bu nakit gücü, yönetime operasyonel sorunları çözmek için zaman ve esneklik tanır. Yatırımcı için bu, riskleri sınırlayan önemli bir tampon bölgedir. Ancak bu kalenin, operasyonel verimsizliği sonsuza dek finanse edemeyeceği de unutulmamalıdır.

Büyük Resim: Sektör, Rekabet ve Gelecek Senaryoları

PC İletişim’in yaşadığı bu marj baskısını, sektörden ve rekabetten bağımsız düşünemeyiz. Medya ve iletişim hizmetleri sektörü, genellikle yoğun rekabetin yaşandığı ve teknolojik değişimlerin marjları sürekli baskıladığı bir alandır. Bu bağlamda, şirketin marjlarındaki düşüş, sadece içsel bir verimsizlikten değil, aynı zamanda sektör genelindeki bir fiyat rekabetinden veya müşteri bütçelerinin daralmasından da kaynaklanıyor olabilir.

Burada, Aşama 1’de belirlediğimiz karşı tezi ele alabiliriz: Belki de bu, pazar payını korumak veya artırmak için bilinçli, stratejik bir fiyatlandırma hamlesidir. Yönetim, rakiplerini zayıflatmak için geçici olarak kârlılıktan feragat ediyor olabilir. Bu senaryo geçerliyse, ticari borçlardaki artış bir zayıflık değil, tedarikçiler üzerindeki pazarlık gücünü kullanarak bu stratejiyi finanse etme başarısı olarak okunabilir.

Ancak bu iyimser senaryonun kanıtlanması için, şirketin ilerleyen çeyreklerde pazar payını somut olarak artırdığını ve yavaş yavaş marjlarını yeniden toparlamaya başladığını görmemiz gerekir. Mevcut verilerle bu durum, bir varsayımdan öteye geçemez. Yatırımcı için iki olası gelecek senaryosu beliriyor:

  1. Kötümser Senaryo: Marj daralması kalıcıdır ve rekabet gücünün azaldığına işaret eder. Çalışma sermayesi yönetimi sürdürülemez hale gelir ve nakit akışı negatife döner, bu da piyasanın şirketi yeniden fiyatlamasına neden olur.

  2. İyimser Senaryo: Bu dönem, stratejik bir geçiş dönemidir. Şirket, pazar payını sağlamlaştırdıktan sonra fiyatlarını ve marjlarını yeniden yükseltir. Güçlü bilançosu bu geçişi rahatlıkla finanse eder.


Analistin Soğukkanlı Karnesi: Performans Notları

  • Bilanço Sağlamlığı (9/10): Neredeyse kusursuz. 448 milyon TL’lik net nakit pozisyonu ve düşük finansal borçlar, şirkete olağanüstü bir finansal esneklik sağlıyor.

  • Kârlılık (4/10): Ciddi derecede zayıf. Hasılat artışına rağmen net kârın %26,6 düşmesi ve brüt kar marjındaki 2.9 puanlık erozyon (Brüt Marj: %10,7’den %7,8’e), ana faaliyetlerdeki derin bir soruna işaret ediyor.

  • Nakit Akış Gücü (6/10): Rakam olarak güçlü, ancak kalite olarak sorgulanabilir. İşletme nakit akışının (+233 Milyon TL) neredeyse tamamen tedarikçi borçlarındaki artıştan (+604 Milyon TL) kaynaklanması, bu gücün sürdürülebilirliğini riskli kılıyor.

  • Büyüme Kalitesi (3/10): Büyüme var (%11,7 hasılat artışı), ancak kalitesi çok düşük. Kârsız ve verimsiz bir büyüme modeli gözlemleniyor.

  • Risk Yönetimi (5/10): Finansal riskler (borç, kur) mükemmel yönetilirken, operasyonel riskler (maliyet kontrolü, marj erozyonu) ve çalışma sermayesi riski (tedarikçilere bağımlılık) bu dönemde iyi yönetilememiş görünüyor.

  • Verimlilik (4/10): Tüm verimlilik göstergeleri geriliyor. Artan hasılata rağmen kârın düşmesi, verimsizliğin en net göstergesidir.

  • Rekabetçi Konum (6/10): Satışlarını artırabiliyor olması, hala bir pazar gücüne sahip olduğunu gösteriyor. Ancak marjlarını koruyamaması, bu gücün (moat) aşınıyor olabileceğine dair bir uyarı niteliğindedir.

  • Yönetim Vizyonu (5/10): Yönetimin nakit yönetimi becerisi takdire şayan, ancak operasyonel kârlılıktaki düşüşe izin vermeleri, stratejik vizyonlarında ciro odaklılığın kârlılığın önüne geçtiği eleştirisini getiriyor.

Toplam Puan: (42/80)

Nihai Test: Şirket Değer Yaratıyor mu? (ROIC Analizi)

Bir şirketin temel amacı, yatırdığı sermayeden (ROIC – Return on Invested Capital), o sermayenin maliyetinden (WACC – Weighted Average Cost of Capital) daha yüksek bir getiri elde etmektir. PCILT’in düşük finansal borçları ve yüksek özkaynakları, sermaye maliyetini (WACC) göreceli olarak yüksek tutabilir (özkaynak borca göre daha maliyetlidir). Öte yandan, operasyonel kârlılıktaki düşüş, yatırılan sermayeden elde edilen getiriyi (ROIC) aşağı çekmektedir. Bu dönemdeki veriler, ROIC ve WACC makasının kapandığına, hatta şirketin değer yaratma kapasitesinin zayıfladığına işaret ediyor olabilir. Yatırımcıların, bu kârsız büyümenin, şirketin uzun vadeli değer yaratma motoruna zarar verip vermediğini yakından izlemesi kritik öneme sahiptir.

Sonuç: Yatırımcı İçin Stratejik Çıkarımlar ve İzleme Listesi

PC İletişim’in 2025 ilk yarı bilançosu, karmaşık ve çelişkili bir tablo sunmaktadır. Bir yanda kaya gibi sağlam bir bilanço ve ustaca yönetilmiş bir nakit pozisyonu, diğer yanda ise alarm veren operasyonel bir kârlılık krizi bulunmaktadır.

Stratejik Çıkarımlar:

  1. Operasyonel Verimlilik Alarmı: Şirketin en acil sorunu kârlılık marjlarındaki erozyondur. Bu, yatırımcıların birincil odak noktası olmalıdır.

  2. Nakit Akışı Bir İllüzyon Olabilir: Güçlü görünen işletme nakit akışı, sürdürülebilir operasyonel başarıdan değil, geçici olabilecek bir çalışma sermayesi stratejisinden kaynaklanmaktadır. Bu “kaliteli olmayan” nakit akışına dikkat edilmelidir.

  3. Bilanço, Bir Savunma Kalkanıdır: Şirketin net nakit pozisyonu, bu operasyonel fırtınayı atlatması için ona zaman ve kaynak sağlayan en büyük güvencesidir. Riskler henüz bir likidite krizine dönüşmemiştir.

Yatırımcının İzleme Listesi (Bir Sonraki Çeyrek İçin):

  1. Brüt Kâr Marjı (%): Marjdaki düşüş devam edecek mi, yoksa bir taban oluşturup toparlanma sinyali verecek mi? %7,8’in altındaki herhangi bir rakam, krizin derinleştiğini gösterir.

  2. Ticari Borçlar / Satışların Maliyeti Oranı: Şirket, tedarikçilerini ne kadar daha fonlama aracı olarak kullanabilecek? Bu orandaki anormal bir artış, riskin büyüdüğünü; bir düşüş ise nakit akışının baskı altına gireceğini gösterir.

  3. Esas Faaliyet Kârı (Mutlak Rakam): Tüm gürültüden arındırılmış, şirketin ana işinden para kazanıp kazanmadığını gösteren en net rakamdır. Bu kalemde bir önceki yılın aynı dönemine göre bir toparlanma olup olmadığı yakından izlenmelidir.


Analist Masası: Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları

1. Risk Radarı (En Kritik Risk): Bu bilançodaki en büyük tehlike nedir? Şirketin borcu yok, kasası para dolu, endişelenmeli miyim?

Cevap: Kesinlikle evet. Bu bilançodaki en kritik risk, bir “kurbağayı yavaş yavaş haşlama” senaryosudur. Bilanço o kadar güçlü ki, operasyonlardaki ciddi kan kaybını maskeliyor. En büyük tehlike, kârlılık marjlarındaki erozyonun kalıcı hale gelmesidir. Bu durum, şirketin rekabet avantajını sessizce yitirdiği anlamına gelebilir. Sizin için anlamı şudur: Şirketin borçsuz olmasına aldanmayın. Asıl savaş kârlılık cephesinde veriliyor ve şirket şu an o cephede mevzi kaybediyor. Bir sonraki çeyrekte marjların toparlanmadığını görmek, en büyük tehlike işaretidir.

2. Fırsat Penceresi (En Büyük Potansiyel): Peki hiç mi iyi bir şey yok? Bu durum bir alım fırsatı olabilir mi?

Cevap: En büyük potansiyel, şirketin sahip olduğu finansal güçtür. 448 milyon TL’lik net nakit, yönetime operasyonel sorunları çözmek, stratejik bir satın alma yapmak veya zorlu piyasa koşullarında rakipleri zayıflarken ayakta kalmak için muazzam bir esneklik sunar. Eğer yönetim, bu marj sorununu çözebilirse, mevcut hisse fiyatı iskontolu hale gelebilir. Bu fırsatı takip etmek için yatırımcının, brüt kâr marjının ve faaliyet kârının yeniden artış trendine girdiğini teyit etmesi gerekir. O sinyal gelmeden yapılan bir alım, düşen bıçağı tutmaya benzeyebilir.

3. Teknik Derinlik (Mercek Altında): Nakit Akış Tablosunda Ticari Borçlardaki 604 milyon TL’lik artış ne anlama geliyor? Bu iyi mi kötü mü?

Cevap: Bunu bir araba metaforuyla açıklayalım: Arabanızın motoru (operasyonel kârlılık) yağ yakıyor ve güç kaybediyor, ancak siz yola devam edebilmek için bagajınıza sürekli başkasından aldığınız yedek benzin bidonlarını (tedarikçi borçları) dolduruyorsunuz. Dışarıdan bakan biri arabanın ilerlediğini görür, ama kaputun altında bir sorun vardır ve benzin akışı kesildiğinde yolda kalırsınız. Kısa vadede bu durum şirkete “bedava” finansman sağlayarak nakit akışını güçlendirir. Ancak uzun vadede, tedarikçi ilişkilerini bozma ve ani bir likidite sıkışıklığı yaratma riski taşır. Dolayısıyla, bu durum “kısa vadeli bir çözüm, uzun vadeli bir risk” olarak okunmalıdır.

4. Strateji Odası (Yönetim Masasında): Yönetim neden kârlılığın bu kadar düşmesine izin veriyor? Bu bir strateji mi, yoksa beceriksizlik mi?

Cevap: Bu sorunun cevabı iki olasılığa dayanıyor. Birincisi, bu durum pazar payı kapmak veya rakipleri saf dışı bırakmak için bilinçli, agresif bir büyüme stratejisinin bir parçası olabilir. Bu, riskli ama potansiyel olarak ödüllendirici bir yoldur. İkinci olasılık ise, artan maliyetler ve rekabet karşısında yönetimin yetersiz kalmasıdır. Geçmiş dönem performanslarına bakıldığında yönetimin yetkin olduğu söylenebilir, ancak bu dönemdeki sonuçlar bir zayıflık sinyalidir. Gerçek niyeti anlamak için, gelecek çeyreklerdeki yönetim açıklamalarını ve marjların seyrini izlemek gerekir. Eğer marjlar toparlanmazsa, bu durum stratejiden çok, kontrol kaybına işaret eder.

5. Piyasa Nabzı (Fiyatlama Beklentisi): Bu bilanço hisse fiyatını nasıl etkiler? Hisse zaten zirvelerine yakın, bu kötü haberler fiyatlanmamış mı?

Cevap: Piyasa genellikle farklı oyuncuların baktığı farklı hikayelere tepki verir. Kısa vadeli yatırımcılar ve algoritmalar, genellikle manşet rakamlara odaklanır: artan hasılat ve pozitife dönen güçlü nakit akışı. Bu grup, bilançoyu olumlu fiyatlayabilir. Ancak, derinlemesine analiz yapan uzun vadeli ve kurumsal yatırımcılar, çöken kârlılık marjlarını ve nakit akışının düşük kalitesini bir tehlike olarak görecektir. Bu nedenle, bilançonun kısa vadede nötr veya hafif pozitif bir etki yaratması, ancak marjlardaki zayıflık devam ederse orta vadede hisse üzerinde bir baskı unsuru oluşturması beklenebilir. Mevcut fiyatın bu operasyonel riski tam olarak yansıtmadığı söylenebilir.

Meydan Okuma: Analiz Sırası Sizde

Bu vaka dosyasında bizim birleştirdiğimiz ipuçları ve vardığımız sonuçlar bunlar. Ancak en iyi analiz, tek bir uzmanın görüşüyle değil, kolektif bir akılla zenginleşir.

  • Bizim “risk” olarak gördüğümüz bu agresif çalışma sermayesi yönetimini, siz şirketin “pazarlık gücü ve stratejik bir finansman başarısı” olarak mı görüyorsunuz?

  • Gözümüzden kaçtığını düşündüğünüz, bu marj daralmasını açıklayabilecek kritik bir dipnot veya sektörel gelişme var mı?

Bu analize katılmadığınız veya eklemek istediğiniz bir içgörü varsa, sizi yorumlarda “şeytanın avukatlığını yapmaya” ve kendi tezinizle bize meydan okumaya davet ediyoruz.

Yasal ve Etik Çerçeve

Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu sitede ve bu yazıda yer alan görüş ve düşünceler, yalnızca bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, kişisel yatırım kararlarınız için yeterli olmayabilir. Yapılan analizler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu yazıdaki analizler, etrefinans.com‘un kamuya açık finansal raporlar üzerindeki özgün yorumlarını ve metodolojisini yansıtmaktadır. Analizlerde kullanılan verilerin doğruluğu için azami özen gösterilmiş olsa da, olası hata ve eksikliklerden kaynaklanabilecek zararlardan etrefinans.com sorumlu tutulamaz.

Tartışmaya Katılın

Bu analizin anlık değerlendirmelerini ve piyasa üzerine diğer yorumlarımı X (Twitter) hesabımda da paylaşıyorum. Tartışmayı orada sürdürmek ve en güncel analizlerden haberdar olmak için takip edebilirsiniz: https://x.com/y_etreabc

Paylaş:

Düşüncelerini paylaş: